Dernek Tüzüğü Nedir?

En az 7 gerçek ve tüzel kişinin bir araya gelerek dernek kurmaya karar verdikten sonra bir dernek tüzüğü oluşturması gereklidir. Bu tüzüğe derneğin amaç ve hedefleri ve yapacağı faaliyetler yazılmaktadır. Yukarıda da bahsedildiği üzere, TMK 59’da yer alan hüküm gereğince; derneğin tüzel kişilik kazanabilmesi için kurucuların kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünden iki örneği ve diğer gerekli formları yerleşim yerinin bulunduğu yerin (Derneğin kurulacağı yerin) en büyük mülki amirine vermeleri gerekir. Ancak bu halde dernek kurulabilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 58.maddesine göre; Dernek tüzüğünde bulunması zorunlu düzenlemelerin bulunmaması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Eğer derneğin amacı ahlaka ve hukuka uygunsa tüzükte birtakım eksik hususların bulunması derneğin tüzel kişilik kazanabilmesine engel teşkil etmez. Her derneğin mutlaka bir tüzüğü bulunmak zorundadır. Söz konusu tüzükte aşağıda gösterilen konuların belirtilmesi zorunlu ve gereklidir:

• Derneğin adı

• Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek üzere dernekçe sürdürülecek çalışma konuları ve çalışma biçimleri ile ilgili faaliyet alanı

• Derneğe üye olma ve üyelikten çıkmanın şart ve şekilleri

• Genel kurulun toplanma şekli ve zamanı

• Genel kurulun görevleri, yetkileri, oy kullanma ve karar alma usul ve şekilleri

• Yönetim kurulu ve denetim kurulunun görev ve yetkileri, ne suretle seçileceği, asıl ve yedek üye sayısı

• Derneğin şubesinin bulunup bulunmayacağı, bulunacak ise şubelerin nasıl kurulacağı, görev ve yetkileri ile dernek genel kurulunda nasıl temsil edileceği

• Üyelerin ödemek zorunda olacağı giriş aidat tutarının ve yıllık aidat miktarının belirlenme şekli

• Derneğin borçlanma usulleri

• Derneğin iç denetim şekilleri

• Tüzüğün hangi koşullarda ve nasıl değiştirilebileceği

• Derneğin feshi söz konusu olduğunda mal varlığının tasfiye biçimi

Tüzük derneğin bulunduğu yerdeki en büyük mülki amirliğe sunulduktan sonra kuruluş bildirimi ve verilen belgelerin doğruluğu ve dernek tüzüğü söz konusu makam tarafından 60 gün içinde dosya üzerinden incelenmeye tabi tutulur. Şayet kuruluş bildiriminde ya da tüzükte eksiklik veya kanuna aykırılık varsa veya 7 gerçek/tüzel kişinin gerekli fiil ehliyeti yoksa bunların tespit edilmesi halinde noksanlığın giderilmesi için kuruculara bildirim yapılır. Durumun tebliğinden itibaren 30 gün içinde eksik hususlar tamamlanmaz veya kanuna aykırılık giderilmezse, en büyük mülki amir, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması için cumhuriyet savcılığına bildirir. Cumhuriyet savcısı gerekli gördüğü takdirde mahkemeden derneğin faaliyetinin tamamen durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir.

Dernek tüzüğünün açık, anlaşılır ve mevzuata uygun şekilde hazırlanması; ileride doğabilecek hukuki ihtilafların önlenmesi açısından büyük önem taşır. Tüzükte yer alan hükümler, dernek organlarının yetki sınırlarını, üyelerin hak ve yükümlülüklerini ve karar alma mekanizmalarını doğrudan belirlediğinden, soyut ve yoruma açık ifadelerden kaçınılmalıdır. Uygulama ile çelişen ya da eksik düzenlenen hükümler zamanla idari denetimlerde ve yargı süreçlerinde dernek aleyhine sonuçlar doğurabilir.

Kuruluş sürecinin tamamlanmasından sonra dernekler, yalnızca amaçlarını gerçekleştirmekle değil, aynı zamanda mevzuata uygun şekilde faaliyet yürütmekle de yükümlüdür. Defter ve kayıtların düzenli tutulması, bildirimlerin süresi içinde yapılması ve genel kurul kararlarının usule uygun alınması, derneğin hukuki güvenliği açısından zorunludur. Bu yükümlülüklerin ihlali, idari para cezalarına ve derneğin faaliyetlerinin durdurulmasına kadar gidebilen yaptırımlara yol açabilir.

Bu nedenle dernek yöneticilerinin, ilgili mevzuatı yakından takip etmesi ve dernek işlemlerini hukuki çerçeve içinde yürütmesi gerekir. Gerektiğinde hukuki danışmanlık alınması, özellikle kuruluş ve tüzük hazırlama aşamasında telafisi güç hataların önüne geçer. Sağlam bir tüzük ve doğru yürütülen kuruluş süreci, derneğin uzun vadede istikrarlı ve güvenilir bir yapı kazanmasının temelini oluşturur.

Derneklerin faaliyet alanları, tüzükte belirtilen amaçlarla sınırlı olup, bu amaçlar dışında işlem ve faaliyetlerde bulunulması hukuki sorumluluk doğurur. Bu nedenle her türlü proje, bağış, iş birliği ve organizasyonun tüzüğe uygunluğu önceden değerlendirilmelidir. Amaç dışı faaliyetlerin tespiti hâlinde, idari makamlar tarafından uyarı, para cezası veya faaliyet durdurma gibi yaptırımlar uygulanabilir.

Ayrıca derneklerde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri büyük önem taşır. Üyelere yönelik düzenli bilgilendirme yapılması, mali tabloların açık şekilde sunulması ve kararların kayıt altına alınması kurumsal güveni artırır. Sağlıklı işleyen bir iç denetim mekanizması, hem yönetimin hukuki sorumluluğunu azaltır hem de derneğin kamu nezdindeki saygınlığını güçlendirir.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *